Böbrek Hastalıklarından Korunma Yolları « HaberWepte

SON DAKİKA

HaberWepte

Böbrek Hastalıklarından Korunma Yolları

Böbrek Hastalıklarından Korunma Yolları
Bu haber 07 Mayıs 2023 - 0:01 'de eklendi ve kez görüntülendi.

Çağımızda uzmanlar tarafından yapılan araştırmalara göre, her 10 böbrek hastasından yalnızca 1 tanesi böbrek hastası olduğunun farkındadır. Böbrek hastalığı özellikle sinsi bir hastalık olarak bilinmektedir. Sağlık kuruluşlarında düzenli olarak tarama yapılmadıkça erken dönemlerde hastalığın teşhisi zor olmaktadır. Dünya’da ise erişkinlerin yüzde 10’undan fazlasında böbrek ile ilgili rahatsızlıklara rastlanmaktadır. Nefroloji Derneği tarafından yapılan araştırmalar, Türkiye’de erişkin bireylerin yüzde 15,7’sinde farklı evrelerde böbrek rahatsızlıkları bulunduğunu açıklamıştır. Bu durumda Türkiye’de her 10 kişiden 7’si böbrek hastalıklarına yakalandıkları görülmüştür. Yukarıda da bahsedildiği gibi hastalık ile ilgili olarak düzenli tarama yapılmaması sonraki dönemlerde tedavi yöntemlerinin etkinliğini zorlaştırmaktadır. Peki, böbrek sağlığımızı hayat boyu koruyabilmek için yapılması gerekenler nelerdir?

Kan Şekerinin Düzenli Kontrol edilmesi

Böbrek hastalıklarına sebep olan hastalıklar içinde ilk sıralarda diyabet gelmektedir. Araştırma kapsamında diyalize bağlı olan böbrek hastalarının %30 – %40’ı böbrek yetmezliğinin sebebi olarak diyabetik nefropati yani diyabete bağlı böbrek hasarı olduğu görülmüştür. Erken evrelerde diyabetik nefropati rahatsızlığının tespiti erken tedavi ve böbrek hasarlarının tekrardan onarılması açısından önemli bir durumdur. Vücutta diyabete bağlı böbrek rahatsızlıkları meydana geldiğinde özellikle ilk dönemlerde az bir miktar protein tespit edilmesine “mikroalbuminüri” adı verilmektedir. Bir miktar idrar örneği ya da 24 saat sürede idrar biriktirilmesi ile elde edilen idrar örneklerine mikroalbuminüri testi adı verilmektedir. Şayet diyabete bağlı böbrek rahatsızlıkları tedavi edilmez ise idrar vasıtasıyla protein kaçağı artmakta geri dönüşümü olmayan böbrek hasarlarına yol açmaktadır. Hastalığa uygun tedavi yöntemleri, uygun egzersiz programları ve de diyet listeleri sayesinde kan şekeri seviyesi ve kan basıncı olağan sınırlarda tutularak böbrekler diyabet rahatsızlıklarının olumsuz etkilerinden kurtulabilmektedir.

 

Kan Basıncının Dengelenmesi

Böbreklerin hasar görmesi sadece diyabetik hastaların kan şekerinin yükselmesi ile alakalı bir durum değil aynı zamanda hastaların neredeyse tamamında olan yüksek tansiyon durumunda böbreklerin zarar görmesine sebep olmaktadır. Araştırmalar neticesinde dünyada yaklaşık 1 milyar kişi hipertansiyon sorunu ile boğuşmaktadır. Bu sayının 2025 yılında 1,5 milyara ulaşacağı düşünülmektedir. Aksine hipertansiyon sorunu olan bireylerin neredeyse yarısı hipertansiyon sorunu olduğunun farkında bile değillerdir. Aynı şekilde hipertansiyon da kronik böbrek ve diyabet rahatsızlıkları gibi kilosu fazla olan kişilerde görülmektedir. Kronik böbrek hastalığı olan kişilerde kan basıncını düzene sokmak zor olabilir. Bu hastalarda genellikle gece vakitlerinde tansiyonun belirli sınırlar içerisinde olması gereken tansiyonun, belirli ölçütlerin dışında seyrettiği görülmektedir. Bütün bu olumsuzlukların olmasına rağmen tuz kullanımının kısıtlanması, kilolardan kurtulmak, doğru tedavi şeklinin uygulanması ve düzenli egzersiz sayesinde kan basıncı dengelenmektedir. Kan basıncının dengelenmesiyle birlikte böbrek hastalılarının, hastalıklarının ilerleyiş hızını azaltabilme hem de kalp-damar hastalıklarının önüne geçilebilmektedir.

 

Sağlıklı Beslenebilmek ve Normal Kilo Sınırlarına Ulaşabilmek

Sağlıklı beslenme neticesinde kronik böbrek hastalıklarının ilerleyişi ve kalp-damar hastalıklarının gelişimi önlenebilmektedir. Sağlıklı beslenmenin ön koşullarından biri tuz tüketiminin azaltılmasıdır. Dünya Sağlık Örgütü tarafından yapılan araştırmalar sonucunda, kişinin bir gün içinde alması gereken tuz miktarının 5 gram olduğu belirtilmiştir. Aksine ülkemizde kişi başına günlük tuz tüketimi 18 gramdır. Sağlıklı beslenmek için tüketilecek yiyeceklerin taze olmasına dikkat edilmelidir. Ayrıca konserve yiyeceklerin tüketimine geçmeden önce iyice yıkanması gerekmektedir. Bu sayede konserve yiyecekleri yıkanarak fazla tuz alımının önüne geçilmiş olunacaktır.

Etiketler :
HABER HAKKINDA GÖRÜŞ BELİRT

Yorum yapabilmek için giriş yapmalısınız.

POPÜLER FOTO GALERİLER
SON DAKİKA HABERLERİ
İLGİLİ HABERLER


SON DAKİKA